Friday, April 25, 2014

FİLM SEÇKİSİ 2



film seckisi 2 1


AŞKIN BÜYÜSÜ






Water For Elephants, 2011






Pattinson/Witherspoon






A.B.D.'de Büyük Depresyon zamanında geçen bir romantizm öyküsü. Ailesini kaybeden bir çocuk okulu bırakıp yola düşüyor ve bir sirke katılıyor. Sirkte hayvanların bakımını yapıyor. Sirk sahibi biraz kaçık ve insanlara da hayvanlara da kötü davranıyor. Bizim kendinden veterinerimiz, adamın eşine aşık oluyor.






Depresyon, aşk, sirk, hırs, intikam ve çok insancıl bi fil (!).






Un suratlı Pattinson iyi, Witherspoon her zaman iyi zaten. Destansı film, görüntüler keyifli. Mutluluk veren yumuşak filmlerden.






Not:3/4










LAST VEGAS

John Turteltaub, 2013

De Niro, Freeman, Kline, Douglas, Steenburgen

Tatlı filmleri olan bir yönetmenden beş tatlı ve ünlü oyunculu çok tatlı bir komedi. Dört çocukluk arkadaşı yaşlı erkek, aralarından birinin genç bir kızla evlenmesinden önce Las Vegas'ta bir bekarlık eğlencesi düzenlerler. Aralarından ikisinin arasında tatlı bir rekabet de vardır. Yeni aşklar da.

Tüm başrol oyuncuları çok tatlı ve komik. Kıkır kıkır bir komedi.

Not:3/4

YASAK AŞK

Two Mothers (Perfect Mothers/Adore)

Anna Fontaine, 2013

Naomi Watts/Robin Wright

Yazar iyi, Doris Lessing, yönetmen iyi, Fransız filmi, oyuncular Watts ve Wright, iki güzel, iki iyi oyuncu, ikisinin de kaliteli filmlerini izledik.

Konu ilginç, iki anne, iki çocukluk arkadaşı, hep beraberler, ikisinin de oğlu var, birlikte büyütüyorlar, birlikte büyüyorlar. İki anne de birbirlerinin oğullarına aşık oluyor. Çok rastlanan kolay bir durum değil. Onlar için de kolay olmuyor. Ama hayat da devam ediyor işte.

Görüntüler, oyuncular estetik. Zarif bir film. O kadar hoş ki o nedenle sanki gerçek gibi değil. Keyifli ve sakin bir film.

Not:3/4

HER

Spike Jonze, 2013

Phoenix/Adams/Johannson

John Malkovich Olmak gibi bir efsaneyi bizlere sunan, Chemical Brothers ve R.E.M. dokümantercisi Spike Jonze'den yine bir ağır top, unutulmayacak kültler arasına girecek bir film.

Gladyatör'de Crowe'dan rol çalan Phoenix, dünya tatlısı Amy Adams ve Scarlett Johansonn'u sesi, başrolde.

Belki 100 yıl sonra bu filmi izleyenlere komik gelecek, ama şimdi biz de 2001 Uzay Yolu Macerası'ndaki asi bilgisayar Hal'u izlediğimiz zaman gülüyoruz, hatta yenilerden Al Pacino'lu Simone'u izlemek bile komik geliyor. Çünkü teknoloji baş döndürücü hızla ilerliyor. Her de başdöndürücü bir film.

Theodore, eşinden boşanmış, yalnız yaşayan bir erkek. Romantik ama sevme güçlüğü çekiyor. Sevgisini gösterme eksikliği var. O bir mektup yazıcısı. İnsanlar ona mektup yazdırıyor, kendileri yazmış gibi.

Yalnız kuş Theo, bir bilgisayar kızına aşık olur. Samantha, bir programdır, yapay zeka, çok gelişmiştir ancak. Theo ile Samantha aşk yaşarlar. Bu aşk gerçek midir, sanal mıdır. Nette yaşadığımız bir aşk, gerçek midir sanal mıdır. Peki, gündelik yaşamda yaşadığımız aşk gerçek midir. İlişkiler gerçek midir, birer rol müdür.

Biz gerçek duygular taşıyorsak yaptığımız her şey gerçektir. Sanal aşk da gerçektir. Biz sahteysek, gerçek yaşamdaki sevgi, aşk, iletişim de sahtedir.

Aşk, teknoloji yalnızlık üzerine zor yutulur bir lokma. Bir başyapıt. Kesinlikle kaçırılmaz.

Not:4/4

MAVİ EN SICAK RENKTİR

La Vie d'Adele

Abdellatif Keciche

Son ayların en iyi filmi. Derin bir aşk filmi. Aşk, ergenlik, sevgi filmi. Adele'in arayışı, sevgiyi, hayatı öğrenmek istemesi. Ve Emma'ya tutkulu aşkı. Mavi saçlı çekici Emma ile doğal masum güzel Adele'in aşkı.

Belki bize biraz farklı gelebilir ama filmi bir Fransız filmi, yönetmen de Tunus'lu. Bazı sahneleri bazı izleyicileri rahatsız edebilir ama isteyenler o bölümleri atlayabilir. Felsefe, müzik, resim, yemek, aşk. Yani bildiğimiz gündelik hayat var filmde.

Filmin iyiliği doğallığından, gerçekliğinden geliyor. Bir film hayata ne kadar yaklaşırsa o kadar iyidir. Abartmadan, takıntı yapmadan hayatın an'larını gösteriyor. Fransız normali tabii ki.

Öğrencilik, arkadaşlık, okul, kitaplar, dans, yaşgünü, gezme, hayatla aynı hızda giden bir film.

Yine sinemayı sanat yapan filmlerden. Sinema severler bayılacaktır bu filme. Tek olumsuzluğu çevirinin kötü olması.

Not:4/4



No comments:

Post a Comment