Sunday, March 30, 2014

AYVA TATLISI



ayva tatlisi 1


Malzemeler:

* 5 tane orta boy soyulmuş,ikiye ayrılmış ve içi oyulmuş ayva

* Her ayva için 1/2  fincan toz şeker

* 1 tane çubuk tarçın

* 10 tane karanfil

* 1/2 çay kaşığı lohusa şekeri (kızamık şekeri)

* 1/2 su bardağı kadar su


Ayvaların Kararmaması için:

* 1 büyük tencere su

* 1/2 limon suyu


ayva tatlisi 2


Üzeri İçin:

* 150 gr kaymak

* Ceviz,fıstık,fındık gibi dövülmüş çerez


ayva tatlisi 3


Yapılışı: İlk olarak derin bir kaba su ve limon suyunu koyun ayvaların kararmaması için soyduktan sonra hemen limonlu suya atın, ayva çekirdeklerini atmayın pişerken tencerenin içine atın ayvalara renk versin ,  ayvaların hepsinin soyulması ve içlerinin oyulması bitince ayvaları sudan alın geniş bir tencereye dizin her yarım ayvaya yarım fincan şekeri dökün karanfilleri tarçını, lohusa şekerini ve su ekleyin önce harlı ateşte kaynadıktan sonra kısık ateşte ayvalar yumuşayana kadar pişirin.Soğuduktan sonra çıkarın istediğiniz malzeme ile servis yapın.

Afiyet Şeker Olsun..


ayva tatlisi 4


NOT:

* Ayva tatlısı fazla şekerli olmazsa çok lezzetli ve sağlıklı bir tatlıdır.

* Verdiğim tarif  fazla şekerli olmadığından tavsiye ediyorum.

* Lohusa şekeri boya olmadığından sağlıklıdır.

* Şeker miktarı size kalmıştır.

* İsteyen pişen ayvaları fırınlayabilir.

* Ayva çekirdekleri pişerken ayvaya çok güzel bir renk verir.

* Ayva çekirdeklerini ayvaların içine atarak pişirin.

* Tarçın ,karanfil,lohusa şekeri koymak istemeyen koymayabilir.

* Ayvaları isteyen kaymak ,  krem şanti ,dondurma ile servis yapabilir.

* Üzerine dövülmüş kuru çerezlerle süsleyebilirsiniz.

* Ceviz, fındık, fıstık, badem gibi


ayva tatlisi 5


ARPAYA KATSAN AT YEMEZ, KEPEĞE KATSAN İT YEMEZ



ayva tatlisi 6

Monday, March 24, 2014

2012 tığ oyaları

Selam sevgili site takipçilerimiz. Yogun istek aldigimiz icin sizlere bugün 2012 tığ oyaları yazisini sunmaya karar verdik.









2012 tig oyalari 1

2012 tig oyalari 2

2012 tig oyalari 3

2012 tig oyalari 4

2012 tig oyalari 5

2012 tig oyalari 6

2012 tig oyalari 7

2012 tig oyalari 8

2012 tig oyalari 9

2012 tig oyalari 10

Tığ Oyası Örnekleri 6

Examples of crochet lace,Tığ Oyası Örnekleri

Tığ,Oyası,Örnekleri,Examples,of crochet,lace





Bu konu ile alakali daha cok yazi inceleyebileceginiz tavsiye ettigimiz bir site : en yeni pullu oya örnekleri

yorum yap bana yapayım sana olmuş (ˆ◡ˆ) gönderdiğim hediyeler.


Şimdi şöyle bir durumla karşılaştım.sen yorum yaparsan hopp sanada yorum yapılıyor.Aylardır bloguna uğrayamadıklarım var.Oğlum öyle çok uyuyan bir çocuk değil malesef en uzun uykumuz 1.5 saat o zaman diliminde atom karınca edasında evi derle ,topla mutfak yemek derken uyanıyor.Emeklemeyi bilmeden önce tv çizgi film açıp  oyun halısına yığıyordum oyuncakları oynuyordu arada mızıklıyordu ama ,her işimi yapıyordum.

Şimdi emekliyoruz ve keşif dönemindeyiz.oyuncak ,tv artık kesmiyor.Çorba yapmak için mutfaktaydım salona girdim sanki savaş çıkmış.Sehpalar devrilmiş ,ayaklı hopörler devrilmiş,ıslak mendil dibine kadar çıkmış.

Salonda kablo çok oda nerde tehlikeli şeyler var oraya gitmekte ,o yüzden tek başına bırakamıyorum.

Bir gecelerim var ama ,yorgun düştüümden çogunlukla uyuyorum ya da azıcık facede sörf ediyorum.

Bir kaç bloger var asla sayfaya uğrayıp yorum yapmaz sen ne zamanki yorum yaptın anında döner ve yorum yapar:)

Bunlar arkadaş camiamdaki arkadaşlarıma yaptığım hediyeler çam sakızı çoban armağanı..

Kuzenime yaptığm son hediye olarak noktalıyorum.


yorum yap bana yapayim sana olmus gonderdigim hediyeler 1


yorum yap bana yapayim sana olmus gonderdigim hediyeler 2


yorum yap bana yapayim sana olmus gonderdigim hediyeler 3


yorum yap bana yapayim sana olmus gonderdigim hediyeler 4


yorum yap bana yapayim sana olmus gonderdigim hediyeler 5


yorum yap bana yapayim sana olmus gonderdigim hediyeler 6



Sunday, March 23, 2014

oda takımı dantel modelleri

Merhabalar sevgili web sitesi takipçilerimiz. Yogun talep üzerine sizlere bugün oda takımı dantel modelleri makalesini sunmaya karar verdik.




En Güzel Oda Takımı Dantel Modelleri 2014

En Güzel oda takımı dantel modelleri,oda takımı modelleri,vitrin dantel örnekleri,havlu kenarı örnekleri,oda takımı danteller,yatak odası takımı modelleri,salon takımı örnekleri,elişi oda takımı


 




 



En Güzel Oda Takımı Dantel Modelleri 2014


Bu makale hakkinda daha fazla bilgi bulabileceginiz tavsiye ettigimiz bir web kaynagi : odatakımıörnekleri

Thursday, March 20, 2014

Brain Fit Studio İzmir




brain fit studio izmir 1


Sizlere bugün mutfak ve yemekten farklı bir konudan bahsetmek istiyorum. Son dönemde sizlerin de mutlaka dikkatinizi çekmiştir "mental aritmetik" eğitimi veren kurumlar oldukça yaygınlaştı. Sizlerin yaşadığı şehirde de öyle midir bilmiyorum ama İzmir'de her mahalleye birkaç mental aritmetik merkezi düşüyor. Durum böyle olunca konu ister istemez ilginizi çekiyor, mental aritmetik nedir, vaad edildiği kadar etkili bir sisteme mi dayanır, bu kadar merkez arasındaki fark nedir gibi soruları eminim özelikle çocuklarına daha iyi bir eğitim verme çabasında olan ebeveynler soruyorlardır. Ben de geçtiğimiz günlerde Brain Fit tarafından bir tanıtıma davet edildiğimde her ne kadar çocuk sahibi olmasam da gidip bilgilenmek ve sizlerle de paylaşmak istedim. 






Brain Fit, zihin egzersizleri ile çocukların beyin performansını artırmayı hedefleyen bir sisteme dayanıyor. Brain Fit'in geçmişine bakacak olursak 2001 yılında bir grup terapist tarafından kurulmuş ve Uzak Doğu'daki on farklı noktadan sonra da Türkiye'ye gelmiş.

Brain Fit'te uygulanan zihin haritası testi çocuğa özel ve ona uygun zihin egzersizleri programlarından hangisine öncelik verilmesi gerektiğini ölçüyor. Geliştirilmesi gereken alanları tanımlamasının yanı sıra öğrencinin başarıya ulaşabileceği ve maksimum performans göstereceği anahtar noktaları belirliyor.


 “Brain Fit Studio 12 yıldır ailelerin ve çocukların büyük bir keyif, istek ve umutla geldiği, harika gelişmelere tanıklık eden güçlü bir kuruluştur” diyen Brain Fit Studio Türkiye Sorumlusu Cem Özbay, sistemle ilgili şu bilgileri veriyor:



“Brain Fit Studio daha önce dünyada 6 ülkede, binlerce çocuğun hızlı sürede öğrenmesini sağlayarak, başarı duygusuyla tanışmalarına tanıklık etti. Amerika'da, Singapur'da ve Avustralya'da bizim programlarımızı ya da ortak ürünlerimizi kullanan binlerce çocukta, gözle görülür ve test sonuçlarına göre kanıtlanmış gelişmeler kaydedildi. Programlarımız, bilim adamlarının buldukları, genel ve duygusal zekâ ağından sorumlu olan bazı beyin bölgelerinin güçlendirilmesi ile zekânın yapılandırılmasına dayanıyor. Dikkat ve işlem hafızası, dil becerisi, görsel ve vücut algısı, bu kritik, anahtar beyin bölgeleridir. Eğitim programımız sinir bilimcilerin uyguladığı gibi maksimum etkide ve faydada devam eder. Sinir bilimciler daha çok becerilerin geliştirilmesi için çaba gösterirler ama zihin egzersizleri sadece geliştirilmesi ile yetinmez bunu optimum seviyeye getirmek için uğraşır.“



Cem Özbay, programların nasıl bir sistemle çalıştığı konusunda ise şunları söylüyor:


“Brain Fit Studio’da öğrencilerin zihin egzersizleri seviyelerini uluslar arası geçerliliği kanıtlanmış standard testlerle belirliyoruz. Standard testler tüm dünyada aynı ve tutarlı bir şekilde uygulanır, puanlanır ve sağlıklı istatistiksel sonuçlara ulaşılır. Bu sonuçlar sayesinde karşılaştırmalar yapılır. CognitiveMAP™ (Bilişsel Harita Testi) bir öğrencinin yeteneğini uluslar arası veri tabanında, kendi yaşıtlarının alanına düşen skorlarla karşılaştırma yaparak ölçer. Bunun sonucunda zihin egzersizleri programı oluşur ve öğrencinin bu beş alandan hangisini geliştirmeye güçlendirmeye ihtiyacı olduğu ortaya çıkar. Bu programda tıpkı bir fitness programına gitmeden önce ne kadar ağırlık kaldırabildiğinizi ölçmeleri gibi biz de öğrencilerin zihin egzersizi (brain fitness) seviyelerini ya da bilişsel becerilerini; yani bir zihnin ne kadar ağır kaldırabileceğini ölçüyoruz. Bu sayede, öğrenci için en ideal ve tamamen kişiye özel bir program uyguluyoruz. Cognitive Map™ kişiye özel ve öğrencinin zihin egzersizleri (brain fitness) programında hangisine öncelik vermesi gerektiğini ölçen bir süreçtir. Bu süreçte çocuğun, görsel, işitsel, duyusal-motor işlemleri, dikkat ve hafızası ile sosyal ve duygusal becerileri saptanır. Bu beş sistemin güçlü ve zayıf yanlarını anlamak “öğrenme motorumuzu” anlamak ve ne kadar sağlıklı işlediğini görmemiz demektir.” 


Test sonuçları ortaya çıktıktan sonra geliştirilmesi gereken alanlara göre program oluşturulduğunu belirten Cem Özbay, programla ilgili de şunları söylüyor:



“Sonuçlara göre her öğrencinin profiline uygun bir program oluşturulur. Adaptasyon çok önemlidir çünkü eğer seçilen görevler çok kolaysa beyinde güçlü daha iyi ve verimli bağlantılar oluşmayacaktır. Eğer çok zor olursa, öğrenci motivasyonunu kaybedecek ve buna bağlı olarak kendine olan güvenini ve ilgisini kaybedecektir. Aileye sürekli geribildirim yapılarak gelişim takip edebilir ve öğrencinin zihin egzersizleri programındaki durumuna uygun bilişsel zihin egzersizlerini ayarlanır. Brain Fit Studio’da 50 dakikalık zihin egzersizi seansında, öğrenci bilişsel bir görevi 500 ile 1000 arası tekrarladığında beyninde yeni bir yapılanma oluşur. Maksimum sonuçlara ulaşmak için gereken seviyede sıklık ve yoğunluk çok önemlidir. Bu adımlar izlendiği takdirde, beynin daha hızlı ve keskin bir öğrenme ve performans ağlarına sahip olmasını bekleriz. Öğrencilerimizin daha kalıcı öğrenmesini, daha uzun süre odaklanmasını, daha hızlı düşünmesini ve daha çok şeyi hatırlamasını bekleriz. Kazanımlarını görmek ve gelişimlerini takip etmek için tüm öğrencilerimize SMART™programlar sonunda CognitiveMAP™ (Bilişsel Harita Testi) tekrar uygular ve sonuçlarını aileyle paylaşırız.”  
 VODERS / BRAIN FIT STUDIO HAKKINDA…


2001 yılında, insanın keşfedilmeyen potansiyelini ve bu potansiyelin geliştirebilirliğini bulmaya gönül vermiş bir grup terapist tarafından Singapur'da oluşturulan konsept, Uzak Doğu’da 10 farklı noktadan sonra Türkiye'de ve Avrupa'da da yeni merkezlerle hizmet vermeye başladı.


Dünyada 6 ülkede, binlerce çocuğun hızlı sürede öğrenmesini sağlayarak, başarı duygusuyla tanışmalarına tanıklık eden Brain Fit Studio’nun programlarının kullanıldığı Amerika, Singapur ve Avustralya'da binlerce çocukta, gözle görülür ve test sonuçlarına göre kanıtlanmış gelişmeler kaydedildi.


Türkiye’de merkezi İstanbul’da olan ve ayrıca İzmir’de 2 ayrı noktada Franchise şubesi bulunan VODERS çatı markası altındaki Brain Fit Studio, Ocak 2014 tarihinden itibaren Şanlıurfa'da franchise olarak hizmete girecektir. Ege ve Marmara bölgesinden sonra markanın doğuya açılan penceresi olan Şanlıurfa BFS, 3-18 yaş arasındaki çocukların zihin profillerini ortaya çıkartacak ve zihin egzersizleri yöntemiyle çocukları kendi en üst performanslarına taşıyacaktır.






BRAIN FIT STUDIO 




http://brainfitturkey.com/



ADRES: 114 Sok. No:5 Erzene Mah. Evka3 Bornova İzmir



TEL       :0 232 374 54 00




Monday, March 17, 2014

alizenin şal modeli

Selam degerli web sitesi okurlarimiz. Simdiki konumuz alizenin şal modeli.


alizenin sal modeli 1


Hayırlı Cumalar Sevgili İzleyenlerim!!!


Muharrem Ayının ve Cumanın bereketi ile nasiplenmeyi kısmet etsin yaradan,cümlemize....


Her  hayırda bir şer,her şerde bir hayır vardır derler ya.


"Hayır,Şer" minallah-u teala...


Rabbim hepimizin işlerini hayırlı kılsın.... 


alizenin sal modeli 2


Bugün sizlere teyzemin kızlarıma örüp gönderdiği bu güzel bereyi sunmak istiyorum... 


alizenin sal modeli 3


Teyzeciğimin ellerine sağlık...Büyük kızıma krem rengi,küçük kızıma da yeşil örmüş...



alizenin sal modeli 4


İpi Alize Süperlana-Klasik miş öğrendim...


Yapılışı zor görünsede,açıklandığında kolay...


Biritler örüldükten sonra birbirinin içinden geçiriliyor...



alizenin sal modeli 5


Bende Alize dergisini karıştırırken gördüm aynı modeli... 


alizenin sal modeli 6


Atkının modelini de çok beğendim... 


Bende berelere takım atkı yapmayı düşünüyorum...


alizenin sal modeli 7


Açıklamasını da dergiden aynen çektim...


Umarım yardımcı olur...


Gönlünüzce bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle....



Bu makale hakkinda daha cok yazi gorebileceginiz kaliteli bir kaynak : 2013 alize örümcek şal modelleri

Friday, March 14, 2014

tig patik yapilisi

Merhabalar sevgili web sitesi takipçilerimiz. Bugunku konumuz tig patik yapilisi.


MERHABALAR; Sevgili Blog Dostlarım;






Daha önce bir kaç defa yaptığım tığ işi patiklerle ilgili sorular gelmişti. En son paylaştığım SAÇ BANDI VE PATİKLER için de sorular gelince örerken adım adım fotoğrafladım... Umarım ilgilenenlerin ilgisini çeker, işine yarar.






tig patik yapilisi 1






Patiklerimiz ve saç bandımız oldukça küçük. 0-3 ay arası kullanıma uygun. ( Patikler (burun topuk arası) 9,5 cm, Saç bandı ise; 36 cm) 






Gelelim Yapım Aşamalarına;






tig patik yapilisi 2






17 Zincir çekilerek patiğe başlanır.


1. SIRA: 7 adet 3’lü trabzan, 2 adet 2’li trabzan, 6 adet yarım trabzan ( bir boş alıp sık iğne gibi bir kerede alınır ) yapılarak 15 adet trabzan elde edilir. 7 adet 3’lü trabzan patiğimizin burun kısmı, 6 adet yarım trabzan ise patiğimizin topuk kısmı olacaktır. Bu sıradan sonra patiğin taban kısmı toplan 5 sıra olunca kadar yarım trabzan çalışılacaktır. 







tig patik yapilisi 3






2. SIRA: Sıra başlarındaki 1 adet 3’lü trabzanın ve sıra sonundaki 1 adet yarım trabzanın içerisine 7’şer adet yarım trabzan yapılarak patiğin burun ve topuk yuvarlağı yapılır. Bundan sonraki sıralarda arttıtımlar bu 7’şer adet yarım trabzan üzerinden yapılacaktır. Bu iki arttırma aralığı dışında kalan patiğin her iki tarafında kalan 13 trabzan sabit örülecektir. 






tig patik yapilisi 4






Sabit kısımları beyaz iplerle gösterdim.






tig patik yapilisi 5






3. SIRA: Sabit kalan bölümler dışındaki burun için yapmış olduğumuz 7 adet yarım trabzanda her göze 2 defa batılarak 14, topuk için yapılan 7 adet yarım trabzanda ise bir göze 2, bir göze 1 defa batarak 11 trabzana ulaşıyoruz. 







tig patik yapilisi 6






4. SIRA: 3. Sıra sonunda 14’e ulaşmış burun trabzanlarını bir göze 2, bir göze 1 defa batarak 22’ye, topuk trabzanlarını da aynı biçimde 16’trabzana ulaştırıyoruz.  







tig patik yapilisi 7






5. SIRA: Bu sırada herhangi bir artırım yapmadan olduğu gibi örüyoruz. Tabanımızı tamamlıyoruz.







tig patik yapilisi 8






6. ve 7. SIRA:  Herhangi bir arttırım yapmaksızın 2 sıra boyunca 2’li trabzanlar ile patiğimizin gövdesini yükseltiyoruz. 







tig patik yapilisi 9






Bundan sonra patiğimizin topuk kısmını yapıyoruz.






tig patik yapilisi 10






PATİĞİN TOPUK KISMI: Patiğimizin orta çizgisini baz alarak her iki taraftan 11’er trabzan örerek 22 adet 2’li trabzan ile 2 sıra çalışıyoruz. 3. Sıra başında (sol patik için) sıra sonunda (sağ patik için) 25 zincir çekip 20 adet 2’li trabzan yapıyoruz. Düğme için ilik yeri de bırakıyoruz.







tig patik yapilisi 11






PATİĞİN BURUN KISMI: Yine patiğimizin orta çizgisini baz alarak her iki taraftan topuğa eşit uazklık bırakarak 2’li trabzanlarla çalışıyoruz. Her iki trabzanın 1 kerede örerek 2 sıra çalışıyoruz. 3. Sırada tüm trabzanları birlikte örerek burun kısmını kapatıyoruz. 







tig patik yapilisi 12






Patiğimizin ilk hali böylece hazır oluyor. 






tig patik yapilisi 13






Saç bandımızı da isten uzunlukta hazırlanmış zincir üzerine 2'şerli 3'lü trabzanların üzerindeki boşluklara her iki taraftan 6'şar dolgu yaparak tamamlıyoruz. Gelelim Patiğimizi papatyalarına...






tig patik yapilisi 14






Sihirli halka yapıp 2’li trabzanlar ile doldurduğumuz orta noktalardan 10 zincir çekip 7’şer dolgu yaparak papatyamızın taç yapraklarını oluşturuyoruz… Papatyaların orta bölümünü istediğimiz kadar büyütüp farklı boyutlarda papatyalar elde edebiliriz.  







tig patik yapilisi 15






Patiğin taban çevresini oya ile kalan bölgeleri ise sık iğne ile bir sıra geçerek patiğimizi hareketlendiriyoruz.. Yaptığımız papatyaları boncuklarla tamamlayarak patik ve saç bandımıza monte ediyoruz. 







tig patik yapilisi 16






Saç bandına eklediğimiz kurdele yardımıyla saç bandının genişliğini ayarlanabilir yapıyoruz ve patikleri ve saç bandını beğenilerinize sunuyoruz. 






Yepyeni paylaşımlarda buluşmak dileğiyle....






SEVGİLER...



Onerimiz enterasan bir yazi : babet patik modelleri yapilisi

Monday, March 10, 2014

Mutfağınız İçin 10 Altın Öneri!


mutfaginiz icin 10 altin oneri 1


Yemeğin vitamini suyunda mıdır yoksa tanesinde mi? Yoğurdun suyu sağlıklı mıdır? Meyveyi nasıl yersek vitamin değeri artar? Sebze ve meyvelerden yüksek oranda yarar sağlamak elimizde mi?... 


Sağlıklı beslenmek isteyen herkesin aklına gelen bu tip soruları Acıbadem Kadıköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Şengül Sangu Talak’a sorduk. İşte uzmanımızdan derlediğimiz 10 basit öneri…


Sağlıklı bir hayatın olmazsa olmaz şartlarından biri doğru beslenme.  Beslenmenin önemli bir kısmını da tükettiğimiz sebze ve meyveler oluşturuyor. Ancak onlardan da yarar sağlayabilmemiz için yıkamadan pişirmeye pek çok kurala dikkat etmemiz gerekiyor. Aksi durumda, yararları kayboluyor. Yalnızca karın doyurduğumuz bir yemek haline gelebiliyor. Örneğin, bazı sebzeler saatlerce suda bekletildiği için besin değerini kaybedebiliyor ya da yemeğe renk vermesi için eklenen soda, sebzenin vitaminini öldürebiliyor. Peki sebze ve meyvelerin besin değerinden yüksek oranda yararlanmak için neler yapmalıyız? Beslenme ve Diyet Uzmanı Şengül Sangu Talak, besinlerin vitamin değerlerinin nasıl korunması gerektiği ile ilgili özel önerilerde bulunuyor.


1- Sebze ve meyveleri şiddetli akan suyun altında yıkamayın: Sebze ve meyvelerin içindeki bazı vitaminler suda çözünüyor. Bu nedenle sebze ve meyveleri şiddetli akan suyun altında uzun süre yıkamayın. Hızlı akan su, yüzeyde oksijen kaybına neden olarak, yiyeceklerin besin değerini düşürüyor. Ayrıca sebzeleri yıkarken bütün halinde suya basın. Doğrayıp suya bastığınızda vitamin değerini öldürüyorsunuz. Aynı şekilde sebzeleri pişirirken de tencereye çok fazla su eklemeyin. Sebzeleri çok az suyla ya da buharda pişirmeyi tercih edin.


2- Sebzeleri büyük parçalara bölün: Sebzeleri pişirmeden hemen önce ve büyük parçalar halinde münkünse elinizle bölün veya bıçakla kesin. Sebzeleri küçük parçalar halinde bölmek veya kesmek alan yüzeyini artırıyor. Alan yüzeyi ne kadar artarsa vitamin kaybı da o kadar çok oluyor.


3- Tencerenin kapağını kapalı tutun: Sebze ve meyveleri pişirirken tencerenin kapağını kapalı tutun. Böylece buhar kaybolmuyor ve yemeğin pişme süresi kısalıyor.


4- Sebze ve meyveleri çiğ tüketin: Eğer pişiriyorsanız mümkün olduğunca kısa sürede ve diriliğini koruyacak şeklide pişirin. B ve C vitamini gibi vitaminler ısıyla kolayca kayba uğruyor. Ispanak,  brokoli, karnabahar, lahana, bamya, patlıcan ve kabak gibi sebzeleri en fazla 10 dakika pişirin. Fasulye için de 20 dakika pişirme süresi yeterli.


5- Pişirme suyunu dökmeyin: Sebzelerin, makarnanın ve kurubaklagillerin pişirme sularını dökmeyin. Pişirme sularını çorbalara, yemeklerinize veya soslara ekleyerek yemeklerinizin besin değerlerini artırın.


6- Yemeğe soda eklemeyin: Sebzeleri pişirirken soda eklemeden pişirin. Pişirme sırasında eklenen soda, sebzelere daha yeşil bir renk kazandırmakla birlikte bazı vitaminlerde kayıplara neden oluyor.


7- Sebze ve meyvelerin yenilebilen kabuklarını soymayın: Eğer soymanız gerekiyorsa mümkün olduğunca ince soyun. Birçok vitamin ve mineral, sebze ve meyvelerin özellikle dış yapraklarında, kabuğunda veya kabuğun hemen altındaki kısımlarında bulunuyor. Sebze ve meyvelerin iç kısımlarındaki vitamin ve mineral yoğunlukları daha az.


8- Yağları yakmayın: Yağlar, uzun süre yüksek ısıya maruz kalırsa, vücut için zararlı maddeler (serbest radikaller) oluşuyor. Besinlerin yüksek sıcaklıkta kızartılarak yenmesi sağlık açısından zararlı. Ayrıca bu yiyecekleri fazla tüketmek şişmanlığa neden olurken, kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskini de artırıyor.


9- Tatlıya şekerini piştikten sonra ekleyin:  Sütlü tatlı pişirirken şekerini ocaktan alırken ekleyin. Pişirme sırasında eklenen şeker ile sütün proteini birleşince protein kaybı oluşuyor.


10- Yoğurdun suyunu dökmeyin: Yoğurdun suyunun süzülmesi veya bekletme esnasında oluşan yeşilimsi suyunun atılması vitamin B2 (riboflavin) kaybına neden oluyor. Riboflavin vücutta önemli işlevleri olan bir vitamin. Bu nedenle ekmek mayalandırma, bisküvi, pasta ve çorba yapımında değerlendirilmesi sağlık açısından faydalı.


Siz bu yazıyı okuyan mutfaginiz icin 10 altin oneri 2 kişiden birisiniz.








örgü örüyorum

Merhaba sevgili site okurlarimiz. Yogun istek üzerine sizlere bugün örgü örüyorum yazisini yayinlamaya karar verdik.



En çok yapmaya aşerdiğim elişlerinden biridir örgü. Havalar soğudukça örgü örmenin tadını çıkarıyorum, ellerim ısınıyor. Başka da diyecek sözüm yok. Haber bekliyorum, haber gel artık.




orgu oruyorum 1






Bu makale ile alakali daha detayli yazi inceleyebileceginiz onemli bir web sayfasi : tek şişle bebek yelekleri

Friday, March 7, 2014

yaxwiliga aid atalar sozleri

Merhabalar sevgili site takipçilerimiz. Yogun talep üzerine sizlere bugün yaxwiliga aid atalar sozleri makalesini sunmaya karar verdik.


Ayaz Mütəllibov: "Çox hadisələr xaricdən idarə olunurdu. Ona görə bir-iki nəfəri həbs etməklə məsələni həll edə bilməzdim"
















"Mircəfər Bağırovdan sistem bunu tələb edirdi. Müstəqil dövlət deyildi ki, kiminsə xüsusi öz sözü olsun"







yaxwiliga aid atalar sozleri 1
Müsahibimiz Azərbaycan Sosial-Demokrat Partiyasının həmsədri Ayaz Mütəllibovdur. 






- Ayaz müəllim, mayın 12-si ad gününüz idi, 73 yaşınız tamam oldu. Sizi təbrik edir, can sağlığı, həyat yoldaşınızla, övladlarınızla, nəvələrinizlə birgə uzun, xoşbəxt ömür arzulayırıq. Ad günlərinizi necə keçirirsiniz?


- Adətən evdə oluram. Burada da qohumlarımız var. Bir-iki nəfər yaxın qohum dəvət olunur. 


- Övladlarınız, nəvələriniz sizə hədiyyə verirlər?


- Kimsə qalstuk verir, kimsə qoluqısa, kimsə qolu uzun köynək verir.


- Deyirlər həyat yoldaşınız Adilə xanım sizi o qədər çox istəyir ki, tək qoyub bir günlüyə Bakıya da getmir. Bu həqiqətdir?


- Bəli həqiqətdir.


- Neçə ildir bir yerdə yaşayırsınız?


- 1962-ci ildən bəri.


- Yaxşılıq etdiyiniz adamlardan sizi satanlar çox olub?


- Bəli çox olub, həddən artıq.


- Bəs satmayanlar olub?


- Satmayanlar da olub, nadir halda.


- Məsələn, satmayanlar kimlərdir?


- Misal üçün Araz Əlizadə.


- Başqa heç kim?


- Var da, indi düşünməliyəm. Mənim hörmətimi saxlayan qohumlarım, sıravi adamlar. Elə adamlar var ki, vaxtı ilə məndən nə vəzifə, nə bir başqa qiymət alıblar. Vaxtaşırı mənə məlum olmayan insanlar zəng edib təbrik edirlər. İndiyə qədər sadə adamların çoxu mənim hörmətimi saxlayır. Vəzifəli şəxslərin heç birini nümunə kimi göstərə bilmərəm.


- Bəlkə siz insanları tanıya bilmirsiniz, həmişə satqın adamları ətrafınıza yığırsınız?


- Mən fərdi olaraq heç kimi seçməmişəm. Deyirlər ki, filankəsin komandası olub, yaxud olmayıb. Əsasən 80-ci illərdə yenidənqurma siyasəti ilə bağlı olan hadisələrdə adamlara birinci növbədə sual verirdilər ki, komandanız var, yoxsa yox. Bu, Avropa demokratiyasına uyğun olan praktikadır. Mən dövlət başçısı olan zaman ətrafımda dolaşanların hamısı son 20 il ərzində püxtələşib meydana çıxan adamlardır. Mən onların çoxunu yaxından tanımırdım. Onlarla birlikdə işləməmişdim. Ona görə də deyəndə ki, Ayaz Mütəllibova öz komandası dəstək verməyib, mən deyirəm ki, mənim komandam olmayıb. Bircə istisna şərti ilə, 1991-ci ilin noyabrında  vertolyot qəzasında həlak olan adamlara deyə bilərəm ki, onlar mənim komandam olub. Məhz ona görə də düşmənlərimiz o vertolyotu partladıb.


- Yaxşılıq elədiyi adamlar onun haqqını itirəndə Heydər Əliyev yaxşılığını onların başına qaxırdı. Siz niyə bunu etmirsiniz? 


- Bu vaxta qədər heç kimə deməmişəm ki, sənə nə isə eləmişəm. Ancaq son 20 il ərzində mənə rast gələn adamlar, tanımadığım adamlar deyiblər ki, siz filan yerdə işləyəndə mənə filan şeyi etdiniz. Belə adamlar var, amma mənim təbiətim imkan vermir kiminsə üzünə vurum, kiməsə deyim mən sənə nəsə eləmişəm. O qalır həmin adamın vicdanına.


- Nankor adamları cəzalandırmaq lazım deyil?


- Yox, yox. Mənim işlədiyim vaxt elə xüsusi dövr idi ki, onu indiki vəziyyətlə, son 20 il ərzində toplanmış təcrübə ilə  müqayisə etmək olmaz. Mənə deyirlər ki, bir-iki nəfər tutub basaydın, bununla da düzələydi. Azərbaycanda olan hadisələr nəzarətdə idi. Azərbaycan xalqının xəbəri olmadan Azərbaycan siyasətçiləri oyuncaq kimi adamlar idi. Çox hadisələr xaricdən idarə olunurdu. Mən bunu bilirdim. Ona görə bir-iki nəfəri həbs etməklə məsələni həll edə bilməzdim.


- Ləyaqətli adam yaxşılığı itirməməlidir, üstündə haqqınız  olan adamlar sizin yaxşılığınızı niyə itirməlidir? 


- Nə deyim, bu da bir xüsusiyyətdir, mentalitetdir. İstinad etdiyiniz Heydər Əliyev Moskvada olanda bu vəziyyətə düşməmişdi? Məcburiyyət qarşısında vəzifədən çıxandan sonra onu yada salan yox idi. Şəxsən mənim özümə də bir dəfə Moskvada görüşəndə dedi ki, "Halıma yanan olmadı. Həmin bu xalqa mən nələr eləməmişəm?" Şəxsən bunu mənə özü danışdı.


- Sizin satan insanların sonu necə oldu? Onlar xeyir tapdılar?


- Xeyr. O, ali qüvvənin işidir. Mən həmişə demişəm onların hamısını əfv edirəm. Ancaq onların cəzası mənlik deyil. O, İlahinin işidir.


- İndiki iqtidar niyə Azərbaycana qayıdışınızı istəmir? Sizin gəlişiniz dövlət üçün təhlükəlidir, yoxsa bəzi məmurlar üçün?


- Cəmiyyətdə azdan-çoxdan hörmətim var. Bəziləri bunu dediyiniz kimi qələmə verir. Mən bu yaşda küçə hərəkətinə qoşulan deyiləm. Mən xalqa, ölkəyə xidmət edən adamam. Mənə qarşı qorxu boş söhbətlərdir. Elə adamlar var, ancaq onlar nahaq qorxurlar.


- Onlar nədən qorxurlar?


- Qorxurlar ki, məsəl üçün, mən düz məsləhətlər verərəm. Hadisələrə düzgün qiymət verərəm. Cəmiyyətdə yəqin ki, mənim sözümü eşidənlər var. Ona görə çəkinirlər. Deyə bilmərəm nədən qorxurlar, hər ehtimala qarşı belə adamlar var.


- Belə söhbətlər gəzir ki, Prezident İlham Əliyev Ayaz Mütəllibovun gəlişinə razıdır, amma onun ətrafındakı qüvvələr buna imkan vermirlər. Bu həqiqətdir?


- Nə deyim, ola da bilər, olmaya da bilər. Dəqiq deyə bilmərəm. Dəqiq desəm onda gərək adlarını çəkəm. Amma məndə belə bir məlumat yoxdur.


- Eks-prezidentlər haqqında qanun məhz sizə görə qəbul olunmur?


- Xeyr, mən onu deyə bilmərəm.


- Nəriman Nərimanovdan başlayaraq Mircəfər Bağırov, Vəli Axundov, İmam Mustafayev, Heydər Əliyev, Əbdürrəhman Vəzirov, Əbülfəz Elçibəy, İlham Əliyev və başqa rəhbərlər də daxil olmaqla Azərbaycana ən çox ziyan vuran və ən çox xeyir verən rəhbər hansıdır?


- Belə bir təhqiqat aparmamışam ki, müqayisə edim. Ancaq onu deyə bilərəm ki, adlarını çəkdiyiniz adamların xeyirxah işləri də çox olub, nöqsanları da olub. Nöqsanı olmayan rəhbər mən hələ tanı-mamışam.


- Mircəfər Bağırov həqiqətən Azərbaycan xalqına ən çox ziyan vurub ki, ona ən ağır cəza veriblər?


- Onun işlədiyi zəmanəyə istinad etmək lazımdır. O zaman ittifaq respublikaların rəhbərləri mərkəzin sözündən qaça bilməzdilər. Bu ab-hava sistemli qaydada yaranmışdır. Ona görə mən deyə bil-mərəm. Mircəfər Bağırovdan sistem bunu tələb edirdi. Yerlərdə məmurlar idi. Müstəqil dövlət deyildi ki, o zaman kiminsə xüsusi öz sözü olsun.


- Nərimanovun, Bağırovun vaxtında indiki həddə olan rüşvətxorluq olmayıb. Nədən sonrakı illərdə rüşvətxorluq və oğurluq bu həddə gəlib çatdı?


- Rüşvətxorluq həmişə olub. Amma onun dərəcəsi var.


- Mircəfər Bağırovun vaxtında indiki kimi rüşvətxorluq olub?


- Onun vaxtında niyə olmayıb? Ancaq demək olmaz ki, bu onun təqsiri olub, bunu o istəyib. Xırda-para adamlar, yerlərdə məmurlardan rüşvət alan olub, təbii bir şeydir.


- Həyat inkişaf etdikcə insanlar oğurluq, rüşvətxorluq kimi halları öz ləyaqətinə sığışdırmır. Bizdə niyə insanlar ləyaqətlərini itirə-itirə gedirlər? Bu, rəhbərlərin günahıdır?


- Bütün cəmiyyət günahkardır. Rüşvət istəyirlər vermə. Bir nəfər, yüz nəfər, min nəfər verməsə rüşvət istəyən də olmaz.


- Niyə Rusiyada olduğu kimi Azərbaycanda da hazırda həqiqi güclü müxalifət yoxdur?


- Bu məcburi vəziyyətdir. Deyirsiniz demokratiya. Ayaz Mütəllibov humanist, demokrat bir insan olub. Müxalifəti təmsil edən insanlara demişəm ki, o ağır dövrdə mənə dəstək verin, hamınız cavansınız, hakimiyyətə gələcəksiniz, biz demokratik cəmiyyət qururuq. Yox ki, yox. Biz buna bu gün də olmasa, sabah mütləq nail olmalıyıq. Bu adamlara nə deyəsən, nə qiymət verəsən?


- Ərəb ölkələrində də hazırda həmin vəziyyət baş verir. Diktatorlar müxalifətə deyirlər istədiyiniz islahatları keçiririk, amma müxalifət hakimiyyət istəyir.


- Burda müxtəlif səbəblər var. Avropanın ikili standartlarının nəticəsində diktatorlar meydana gəlir.


- Ərəb ölkələrindəki hadisələr o xalqların xeyrinə olacaq?


- Çətin ağlım kəsir ki, xalqların xeyrinə olsun. Baxın görün Liviyanı nə vəziyyətə salıblar. Qaçhaqaçdır, millət qaçır ordan. Kimdir demokratiyanı düşünən? Kimsə xaricdən deyir ki, demokratiya gətiririk. Əgər gətirilirsə, bəyəm bu xalqı bombalamaq lazımdır?


- Diktatorlar vaxtında xalqları maarifləndirsəydilər, yalan, qorxu, yaltaqlıq altında saxlamasaydılar, mənəviyyatsız etməsəydilər, indi bu faciələri yaşayardılarmı? 


- Bəli, vəzifədə olan şəxs gərək bu məsuliyyəti öz boynunda daşısın. Bilsin ki, o, məmur olduğu şəraitdə xalqın maariflənməsi məsələləri ilə məşğul olmalıdır. Bu, bilavasitə onun borcudur. Bütün sis-tem buna işləməlidir.  Xalq bilməlidir bu xalq hardan gəlib və hara gedir, kimdir, nəçidir, nə istəyir. Bu sualları hər bir vətəndaş özü özünə verməlidir. Evdə oturub düşünmək ki, kimsə gələcək, mənə çörək verəcək, bunlar hamısı gətirib bu vəziyyətə çatdırır.


- Nə üçün Azərbaycanda əsl müxalifət güclənə bilmir?


- Bu xalqımızı, cəmiyyətimizi səciyyələndirən bir xüsusiyyətdir. Hər kəs özünü birinci görür.


- Şəxsi ambisiyalar müxalifəti güclənməyə qoymur?


- Şəxsi ambisiya da var.


- Zərdüşt Əlizadə deyib ki, ərəb ölkələrində baş verən hadisələr Azərbaycana təsir etməyəcək. Yalnız Rusiyada baş verən ictimai-siyasi vəziyyət Azərbaycana təsir edə bilər. Siz də belə düşünürsünüz?


- Belə fikri söyləməyə əsas var.


- Rusiyada yaxın vaxtlarda demokratikləşmə prosesi gözlənirmi?


- Müəyyən ictimai-siyasi hadisələr cərəyan edir. Mətbuatda bunu izləmək olar, narazı olanlar çoxdur. Buranın da problemi çoxdur. Mən inanıram ki, Rusiyada demokratik dəyərlər daha intensiv əldə olunacaq. Bu baxımdan Rusiyada olan ab-havanın Azərbaycana təsiri var. Ümumiyyətlə, Cənubi Qafqazdan söhbət gedir.


- Siz hakimiyyətdə olsaydınız, şərəfinizə gül bayramı keçirilməsinə razı olardınızmı?


- Yox, mən razı olmazdım.


- Yaltaqların əlindən canınızı necə qurtarardınız? Əslində prezidentdə günah yoxdur, yaltaqlar onu girinc edirlər.


- Hə elədir də, elədir. Sizə bir misal deyim, özünüz nəticə çıxarın. Prezident olduğum vaxt bir gün mən evdə xəbərlərə baxırdım. Bir də gördüm ki, diktor 5 dəfə mənim adımı çəkir. O zaman mən 5 fərmana qol çəkmişəm. Diktor fərmanların beşini deyir və 5 dəfə mənim adımı çəkir. Mən əsəbiləş-dim.  Televiziya komitəsinin rəhbərliyinə zəng etdim. Dedim baxırsan xəbərlərə? Dedi bəli, baxıram. Dedim məni ələ salırsınız? Diktor 5 dəfə mənim adımı niyə çəkir? Desin ki, respublika prezidenti 5 fərmanı qəbul edib. Dedi biz sizi təbliğ edirik. Dedim bu nə təbliğatdır? Yaxşı, buna rəhbər neyləsin?


- Prezident İlham Əliyev rayonlara getmişdi. Qız-gəlin hamısı cumub cavan prezidenti öpürdü. Bun-ların atası-qardaşı, əri hara baxır? Biri demədi ki, işsizlikdir, maaşlar, təqaüdlər azdır, rüşvətxorluqdur, ailə başçıları ölkəni tərk edib.


- Onu təşkil edənlər prezidentə ziyan verir. Mən həmişə deyirəm ki, biz Avropanın tərkibindəyik. Müsəlman xalqı olaraq biz Avropa Şurasının tərkibindəyik. Bizdən başqa heç bir müsəlman xalqı bu Şuraya qəbul olunmayıb. Ona görə gərək biz orada olan qayda-qanunla davranaq. Orada belə şey yoxdur. Bizim cəmiyyətlə iqtidar arasında münasibətlərimiz nümunəvi olmalıdır. Bəyan etmişik ki, biz artıq Avropa yolu ilə gedirik. Yerlərdə olan məmurlar bu oyunlardan çıxırlar. Bunu nahaq edirlər. Baxın görün bizdə nə qədər səfirliklər var. Bəşəriyyətə açıq olan bir dövlətik. Baxırlar bizə, izləyirlər, nəticə çıxardırlar. Hardasa bir arayış yazırlar.


- Demokratik seçki keçirilsə, xarici dövlətlərin maraqlarına xidmət edən siyasətçilərimiz parlamentə düşüb ölkəmizi zərbə altında qoya bilərlər?


- Qoya bilərlər. Niyə qoya bilməzlər. Çünki bu iş üsulu ənənədir. Əbədi ənənədir. Onlar dövlət başçılarını çoxdan seçirlər, onların xüsusi kadr şöbələri var.


- Belə çıxır ki, bizim iqtidar demokratik seçki keçirməməkdə düzgün edir?


- Nə deyim vallah. Onun da qorxusu var, öz taleyimə istinad edərək mən dedim bayaq. Axı mən nələr etmirdim? Mən əl uzadırdım, vəzifə verirdim. Müxalifəti çağırırdım ki, bu çətin dövrdə ikinci cəbhə açmayaq, bizim birinci cəbhəmiz var. Qarabağ cəbhəmiz var, hara tələsirsiniz? Kimə deyirsiniz, gərək dağıdaq tökək. Belə fikirli adamlardır.


- Onları xaricdəki ağaları buna təhrik edirdilər?


- Sözün doğrusunu mən sizə deyim. Dünyada böyük siyasəti neft şirkətləri aparır. Bizdə də var. Elə bilirsiniz biz özümüz özümüzü idarə edirik? O zaman yenidənqurma siyasəti başlandı, qapılar açıldı, qapılar açıldısa, bu bazara soxulan olacaq. Yaxın qonşularımızın, uzaq qonşularımızın hamısının Azərbaycanda marağı var idi. Hamı özü üçün çalışırdı.


- Napoleon, Hitler kimi işğalçıları məğlub edən Rusiya ABŞ-ın hazırkı işğalının qarşısını ala biləcəkmi? 


- Hələ ki, heç nəyi dəqiq demək olmaz. Rusiya bizim böyük qonşumuzdur. Mən istəməzdim Rusiyada vəziyyət elə bir gərginliyə düşsün ki, bədbəxtliyə rast gəlsinlər. Çünki onun ziyanı bizə də olardı. Bu düşüncə rus siyasətçilərində var. Mən mətbuatda, internetdə hadisələri izləyirəm. Çox güclü söz-söhbətlər var. Rusiyanın siyasətçiləri çox ciddi tələblər irəli sürürlər. Onlar başa düşürlər ki, səhvə yol versələr, bu ölkəyə çox böyük bəla gələr. Rusiyada vicdanlı siyasətçilər çoxdur. 



faktxeber.com                  Cəfər Talıb





Bu konu hakkinda daha detayli yazi gorebileceginiz kaliteli bir internet kaynagi : dostlara ayid atalar sozleri